Trombositlerin özellikleri nelerdir?

Kanın pıhtılaşma sürecinde hayati rol oynayan trombositler, yapısal ve işlevsel özellikleriyle dikkat çeker. Bu hücre parçacıkları hem damar onarımını sağlar hem de kanamanın kontrol altına alınmasında etkin bir görev üstlenir. Sayılarındaki veya işlevlerindeki değişiklikler ise önemli klinik tablolara yol açabilir.
29 Ekim 2025

Trombositlerin Temel Özellikleri


  • Trombositler (kan pulcukları), kemik iliğindeki dev hücreler olan megakaryositlerden kopan küçük, çekirdeksiz hücre parçacıklarıdır.
  • Normalde kan dolaşımında 150.000-400.000/mm³ arasında bulunurlar ve ömürleri yaklaşık 7-10 gündür.
  • Şekilleri disk benzeri olup, aktive olduklarında yıldıza benzer uzantılar çıkararak şekil değiştirirler.
  • Hücre zarında, pıhtılaşma için gerekli olan reseptörler ve adezyon molekülleri bulunur.
  • Granüllerinde; pıhtılaşma faktörleri, büyüme faktörleri ve vazokonstriktör maddeler (örn. serotonin) depolarlar.

İşlevsel Özellikleri


  • Primer hemostazın merkezinde yer alırlar; damar yaralanması durumunda hızla hasarlı bölgeye yapışır (adezyon) ve birbirine bağlanır (agregasyon).
  • Adezyon için von Willebrand Faktörü (vWF) gibi proteinlere ihtiyaç duyarlar.
  • Aktive olduklarında granül içeriklerini dışarı salarak (sekresyon) pıhtılaşma kaskadını başlatır ve trombüs oluşumunu güçlendirirler.
  • Pıhtı retraksiyonu (büzüşme) sağlayarak, pıhtının stabilizasyonuna ve yara iyileşmesine katkıda bulunurlar.
  • Endotel hücrelerinin onarımı ve damar bütünlüğünün korunmasında rol oynayan büyüme faktörleri salgılarlar.

Yapısal ve Biyokimyasal Özellikler


  • Hücre iskeleti, aktin ve miyozin filamentlerinden oluşur; bu yapı, şekil değişikliği ve sekresyon için gereklidir.
  • Enerji ihtiyaçlarını mitokondrileri aracılığıyla aerobik solunumla karşılarlar.
  • Yüzeylerinde glikoproteinler (GP Ib/IX/V, GP IIb/IIIa) bulunur; bu proteinler adezyon ve agregasyonda kritik öneme sahiptir.
  • Dolaşımdaki ömürlerini tamamladıklarında, dalak ve karaciğerdeki makrofajlar tarafından temizlenirler.

Klinik Önemi

  • Trombositopeni (düşük trombosit sayısı) kanama eğilimine, trombositoz (yüksek trombosit sayısı) ise tromboz riskine yol açar.
  • Kalıtsal veya edinsel trombosit fonksiyon bozuklukları (örn. Glanzmann trombastenisi) ciddi kanamalara neden olabilir.
  • Antiplatelet ilaçlar (aspirin, klopidogrel vb.) trombosit fonksiyonunu inhibe ederek kardiyovasküler hastalıklarda kullanılır.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
İlk soruyu siz sormak istermisiniz?
Çok Okunanlar
Haber Bülteni