Hamilelikte Trombosit Düşüklüğü Belirtileri ve Tedavisi

Hamilelikte trombosit düşüklüğü, gebelik döneminde sıkça rastlanan bir durumdur ve genellikle geçici bir tablo olarak değerlendirilir. Trombosit sayısındaki azalma, kanın pıhtılaşma yeteneğini etkileyebilir. Bu yazıda, trombosit düşüklüğünün nedenleri, belirtileri ve hamilelikteki etkileri ele alınmaktadır.
Hamilelikte Trombosit Düşüklüğü Belirtileri ve Tedavisi
07 Eylül 2024
Hamilelikte Trombosit Düşüklüğü

Hamilelikte trombosit düşüklüğü ile sıkça karşılaşılabilir. Gebelik döneminde trombosit sayısında azalma görülür ve bu duruma gebelikte trombositopeni denir. Trombositler, kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücre pulcuklarıdır. Trombosit denilen bu renksiz yapılar, kırmızı ve beyaz kan hücrelerinden daha küçüktür. Sayıları kan tahlilleri ile saptanır. Trombositlerin normal değerleri her mikrolitrede 150.000 ile 400.000 arasındadır. Trombosit sayısı kişiden kişiye değişir. Bunun yanı sıra aynı kişide farklı zamanlarda da değişkenlik gösterebilir. Düşük trombosit, 150.000'den az olan trombosit sayısı olarak adlandırılır. Kişi düşük trombosit değerlerine sahipse trombositopeni hastalığı olarak adlandırılır. Sayı 50.000'in altına düşerse hayati risk oluşturabilir. Çünkü trombosit düşüklüğü durumunda kanın pıhtılaşması zorlaşır ve vücuttaki herhangi bir kanama durumunda hasta hayati risk altına girebilir.

Hamilelikte Ortaya Çıkan Trombositopeniler

Hamilelikte Trombositopenisi

Hamilelikte trombosit düşüklüğü geçici bir durum olabilir. Hamileliklerde %5 oranında gözlemlenir. Genellikle hamilelik 2 ya da 3 aylık olduğunda ortaya çıkan bir durumdur. Kanamaya yol açmayan, hafif ve fazla etkisi olmayan trombositopenidir. Gebelik trombositopenisi denilen durumda, anne adayları hamilelikten önce bu hastalığa sahip olmayabilirler. Ancak hamilelik esnasında bu sorun ile karşılaşabilirler. Bu durumda trombosit sayısı 70.000 ile 100.000 arasındadır. Hasta daha önceki hamileliklerinde de trombositopeni hastalığı teşhisi almış olabilir. Doğumdan sonra düzelme göstererek bu durum ortadan kalkar.

Hamilelikle Bağlantılı Diğer Trombositopeniler

Preeklampsi ve HELLP sendromu olarak bilinen bu hastalıklar, üçüncü trimestrinin son evrelerinde görülür. Preeklampsi, tansiyon yüksekliği, ödem ve idrarda proteinüri ile kendini gösterir. Olguların %15 ile %50'sinde trombosit sayısının düşük olduğu gözlemlenir. Ancak bu oranın sadece %5'lik kısmında ağır trombositopeni görülür. HELLP sendromu hem annede hem de bebekte oldukça büyük bir tehlike arz eder. Bu hastalık yaygın rastlanılan bir hastalık değildir. Ancak rastlanıldığında hem anne hem de bebek için oldukça tehlikelidir.

Hamilelikten Önce Var Olan ya da Hamilelik Sırasında Başlayan Trombositopeniler

İdyopatik trombositopeni hastası kadınlar hamile kalabilir ve hatta bu hastalığı hamilelik döneminde öğrenebilir. Trombositopeni, hamileliğin ilk aylarında fark edilir ve trombosit sayısı oldukça düşüktür. Bu hastalıkta tedavi, gebe olan bir kadın ile gebe olmayan kadının tedavisi aynıdır. Ağır trombositopeni hastası olan hamile kadın, doğuma yakın tedavi altına alınır ve aşırı kanama olmaması için önlemler alınır. İdyopatik trombositopeni hastası annelerin %10 oranında doğan bebekleri trombositopenik olarak doğar, ancak bu durum kalıcı değildir.

Hamilelerde Trombosit Düşüklüğü Belirtileri Nelerdir?

  • Vücutta alınan küçük darbeler büyük morluklara sebep olur.
  • Hasta kişinin bacaktan ayağa yakın olan kısımlarında deri kanamaları oluşur.
  • Yine ayağa yakın bölümlerde kırmızı veya mor noktacıklar oluşması.
  • Kesiklerde veya kaza sonucu yaralanmalarda kanamalar durdurulamaz.
  • Diş eti kanaması.
  • Bitkinlik, yorgunluk ve halsizlik.
  • Burun kanaması.

Hamilelerde Trombosit Düşüklüğü Neden Olur?

  • Trombositlerin dalak veya karaciğerde yıkıma uğraması.
  • Trombositlerin kan dolaşımı esnasında yıkıma uğraması.
  • Dalak büyümesi.
  • Kişinin alkol kullanması.
  • B12 vitamin eksikliği.
  • Kemik iliğinde yeteri miktarda trombosit üretilmemesi.
  • Lösemi yani kan kanseri.
  • Kemoterapi ve radyoterapi gibi kanser tedavileri.
  • Hepatit C gibi bazı virüs kaynaklı enfeksiyonlar.
  • Kullanılan bazı ilaçlar; genellikle sara hastalarının ilaçları trombosit düşüklüğüne neden olabilir.
  • Hamilelik sırasında artan kan hacmi ile trombosit sayısında düşüş yaşanabilir.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

soru

Başak

11 Ağustos 2024 Pazar

Hamilelikte trombosit düşüklüğü ile karşılaşmam, benim için oldukça endişe verici bir durum oldu. Trombosit sayımın normalden düşük olması, hem benim hem de bebeğimin sağlığı açısından potansiyel riskler taşıyabileceğini biliyorum. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve ne tür önlemler alabileceğimi öğrenmek istiyorum. Özellikle, belirtiler arasında hangilerinin acil durum olarak değerlendirilmesi gerektiğini bilmek benim için hayati önem taşıyor. Ayrıca, bu durumun doğum sonrasında düzelip düzelmeyeceği de merak ettiğim bir konu. Hamilelik sürecinde trombosit sayımın düşmesi, bebeğimin sağlığı üzerinde nasıl bir etki yapabilir? Bu süreçte doktorumla hangi konuları daha detaylı bir şekilde konuşmalıyım? Bu konularla ilgili deneyimlerinizi ve önerilerinizi duymak benim için çok değerli.

Cevap yaz
1. Cevap
cevap

Admin

Hamilelikte Trombosit Düşüklüğü ile ilgili yaşadığınız endişelerinizi anlıyorum, Başak. Bu durum gerçekten de hem anne hem de bebek sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken bir konudur.

Trombosit sayısının düşük olması, kan pıhtılaşma sorunlarına yol açabileceği için risk oluşturabilir. Bu nedenle, belirtiler arasında kanama, morarma, aşırı yorgunluk gibi durumların ortaya çıkması halinde hemen doktorunuza başvurmalısınız. Acil durumlar arasında, özellikle ani kanama veya şiddetli baş ağrısı gibi rahatsızlıklar varsa, bu belirtileri acil olarak değerlendirmek önemlidir.

Doğum Sonrası Dönem ile ilgili olarak, trombosit sayısının doğumdan sonra düzelip düzelmeyeceği, duruma bağlıdır. Bazı kadınlarda doğumdan sonra trombosit sayısı normale dönebilirken, bazılarında bu durum devam edebilir. Bu nedenle doğum sonrası takiplerinizde doktorunuzla bu konuyu mutlaka gündeme getirin.

Bebeğin Sağlığı Üzerindeki Etkisi konusunda, trombosit düşüklüğünün bebek üzerindeki etkileri genellikle anne sağlığı ile ilişkilidir. Eğer anne sağlığı iyi değilse, bu durum bebeği de etkileyebilir. Bu yüzden, sağlığınızı korumak için doktorunuzla düzenli kontroller yaptırmanız ve önerilerine uymanız oldukça önemlidir.

Son olarak, doktorunuzla konuşmanız gereken konular arasında trombosit düşüklüğünün nedenleri, tedavi yöntemleri, hangi belirtilere dikkat etmeniz gerektiği ve doğum sonrası takiplerinizin nasıl olacağı yer almalıdır. Bu süreçte doktorunuzdan alacağınız bilgiler, endişelerinizi azaltmanıza yardımcı olacaktır.

Geçmiş olsun, umarım her şey yolunda gider.

soru

Vedi

09 Ağustos 2024 Cuma

Hamilelikte trombosit düşüklüğü ile karşılaşan bir anne adayı olarak, bu durumun benim ve bebeğim için ne gibi riskler taşıdığını merak ediyorum. Trombosit sayısının azalmasının doğum sonrası düzelip düzelmeyeceği ve bu süreçte neler yapmam gerektiği hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum. Özellikle, belirtiler ve bunların ne zaman ciddiye alınması gerektiği konusunda daha fazla bilgi edinmek benim için önemli. Bu durumla başa çıkmak için hangi önlemleri alabilirim? Hamileliğim sırasında trombosit sayısının düşmesi, bebeğimin sağlığı üzerinde gerçekten nasıl bir etki yapar?

Cevap yaz
1. Cevap
cevap

Admin

Merhaba Vedi,

Trombosit Düşüklüğü ve Riskler
Hamilelikte trombosit sayısının düşmesi, anne ve bebek için bazı riskler taşıyabilir. Özellikle düşük trombosit sayısı, kanama riskini artırabilir. Doğum sırasında ve sonrasında bu durum, hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı açısından önemlidir. Bebeğinizde herhangi bir kanama durumu söz konusu olursa, bu durum dikkatle izlenmelidir.

Doğum Sonrası Düzelme
Trombosit sayısının doğum sonrasında düzelmesi genellikle mümkündür. Ancak bu süreç, bireyden bireye değişebilir. Doğum sonrası vücut, hormon düzeylerinin normalleşmesiyle birlikte trombosit üretimini artırabilir.

Belirtiler ve Ciddiye Alma Zamanı
Trombosit düşüklüğü ile ilgili belirtiler arasında, aşırı morarma, burun kanamaları veya diş eti kanamaları yer alabilir. Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, derhal doktorunuza başvurmalısınız. Ayrıca, aniden baş dönmesi veya aşırı yorgunluk hissettiğinizde de tıbbi yardım almanız önemlidir.

Önlemler
Bu süreçte, sağlıklı bir diyet benimsemek, yeterli sıvı alımına dikkat etmek ve doktorunuzun önerilerine uymak oldukça önemlidir. Düzenli kontrollerle trombosit seviyenizin izlenmesi de kritik bir adımdır.

Bebeğinizin Sağlığı Üzerindeki Etki
Trombosit sayısının düşmesi, doğrudan bebeğinizin sağlığını etkileyebilir. Ancak bu etki, trombosit seviyesinin ne kadar düştüğüne ve diğer sağlık faktörlerine bağlıdır. Doktorunuzun rehberliğiyle bu süreci en iyi şekilde yönetebilirsiniz.

Sağlıklı günler dilerim.

Soru Sor / Yorum Yap

şifre
Çok Okunanlar

Haber Bülteni