Gebelikte trombosit düşüklüğü (Trombositopeni) oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Gebelik sırasında ortaya çıkan trombositopeniler, yalancı trombositopeni olasılığı uzaklaştırıldıktan sonra, üç ana grupta toplanabilir:
Gebelik Trombositopenisi Gebeliğin gelip geçici trombositopenisi olarak da adlandırılabilir. Gebeliklerin yaklaşık %5'inde görülür. Genellikle gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde ortaya çıkar. Kanamaya neden olmayan hafif bir trombositopenidir. Trombosit seviyesi 70.000-100.000 arasındadır. Hastanın gebelikten önceki durumunda trombositopeni yoktur. Ancak, bazen bir önceki gebelikte de hafif trombositopeni saptanmış olabilir. Doğumdan sonra kendiliğinden düzelmesi bir kuraldır. Bebeklerde trombositopeni yapmaz. Trombosit sayısını yükseltici bir tedavi gerekmez. Bununla birlikte hastalar uzman bir hekim tarafından izlenmelidir. Çünkü hafif bir trombositopeni şeklinde başlayabilen daha ciddi bir hastalık (örneğin, İTP, TTP), hamileliğin ilerleyen aylarında ve doğumda kanama yaratabilecek ve bebeği etkileyebilecek daha ağır bir trombosit düşüklüğüne yol açabilir. Bu nedenle hamilelikte trombosit düşüklüğü (trombositopenisi) tanısı konmuş olsa da trombosit seviyesi gebelik boyunca dikkatle izlenmelidir. Doğum ve Epidural Anestezi Hamilelik trombositopenisi olan kadınlarda doğum sırasında epidural anestezi uygulanması, trombosit sayısı 50.000-80.000'in üzerinde ise yapılabilir. Daha düşük trombosit sayılarında oluşabilecek fazla kanamalar, omurilik açısından çok tehlikelidir. Preeklampsi ve HELLP Sendromu Üçüncü trimesterin son evrelerinde görülen preeklampsi; tansiyonun yükselmesi, ödem ve idrarda proteinüri (>300 mg/gün) ile kendini belli eder. Olguların yaklaşık %15-50'sinde trombosit seviyesi düşüktür. Ağır trombositopeni hastaların ancak %5'inde saptanır. HELLP sendromu, anne ve bebek açısından hamileliğin oldukça tehlikeli bir hastalığıdır. Nadir görülen bir rahatsızlıktır ve peripartum dönemde ortaya çıkar. Mikroanjiyopatik tipte hemoliz (H), karaciğer enzimlerinde yükselme ve düşük trombosit sayısı (LP) (<100,000) bulguları ile tespit edilir. Preeklampsi ile ilişkili olduğu ileri sürülür. Hamilelikte İTP (İmmün Trombositopenik Purpura) Kronik İTP'li bir kadın hamile kalabileceği gibi, hastalık ilk kez hamilelik sırasında da başlayabilir. Gebelikte trombosit düşüklüğü genellikle gebeliğin ilk aylarında fark edilir ve trombosit seviyesi çoğu kez oldukça düşüktür. Ancak hafif İTP olguları gebelik trombositopenisinden ayırt edilemez. İTP'li annelerin yaklaşık %10'unun çocukları trombositopenik doğar. Bu durum, IgG türünden otoantikorların plasentadan geçmesi ile açıklanır. Kalıcı olmayan bir trombositopenidir ve anneye uygulanan tedaviler bu trombositopeniyi etkilemez. Ekstra Bilgiler Gebelikte trombositopeni, anne ve bebek sağlığı açısından dikkatle izlenmesi gereken bir durumdur. Trombositopeni tanısı konduğunda, haftalık veya daha sık aralıklarla trombosit sayısı takip edilmelidir. Ayrıca, annenin genel sağlık durumu ve diğer kan testleri de değerlendirilmelidir. Gebelik sırasında trombositopeni gelişen kadınlar, doğum sırasında ve sonrasında olası komplikasyonların önlenmesi için uzman bir ekip tarafından izlenmelidir. Gebelikte trombosit düşüklüğü olan kadınların, doğum sonrası dönemlerinde de dikkatli bir şekilde izlenmeleri gerekmektedir. Doğum sonrası kanama riski ve trombosit seviyelerinin normale dönüp dönmediği kontrol edilmelidir. Ayrıca, bebeklerde trombositopeni olup olmadığını tespit etmek için uygun testler yapılmalıdır. |
Töre
12 Temmuz 2024 CumaGebelikte trombosit düşüklüğü yaşayan biri olarak, doğum sırasında epidural anestezi yaptırabilir miyim? Trombosit sayımının kaç olması gerekir?
Cevap yazAdmin
12 Temmuz 2024 CumaTöre, gebelikte trombosit düşüklüğü yaşıyor olmanız epidural anestezi almanızı etkileyebilir. Genellikle epidural anestezi için trombosit sayısının en az 80,000-100,000/mm³ olması tercih edilir. Ancak bu konuda en doğru bilgiyi ve yönlendirmeyi doktorunuz verecektir. Sağlıklı bir doğum süreci geçirmenizi dilerim.