Trombositler, kanda bulunan ve yaralanma durumlarında pıhtılaşmayı sağlayarak kanamanın durmasını sağlayan hücrelerdir. Trombosit yüksekliği durumunda, bu hücreler damar içinde pıhtıya neden olabilir ve damarda tıkanıklığa yol açabilir. Bu durumda, kan istenilen yere ulaşamadığından, pıhtının bulunduğu yere göre birçok sağlık sorununa, hatta ölüme sebebiyet verebilir.

Trombosit hücrelerinin ömrü 9-10 gün arasındadır. Kanın içinde trombosit hücrelerinin üremesi, eski hücrelerin dalak yardımıyla parçalanmasından sonra yenilerinin üretilmesi ile gerçekleşir. Ancak bazı durumlarda, vücut bu işlemin sırasını karıştırır ve eski trombosit hücreleri yok edilmeden yenilerini üretir. Bu durumda, trombosit hücrelerinde yükselme görülür. Neticesinde, kanda yüksek miktarda bulunan trombositler damar içinde yoğunluktan ötürü pıhtı yapar. Bu pıhtılar özellikle beyne yakın yerlerde ve ana damarlarda oluştuğunda, hasta beyin felci geçirebilir. Aslında çok küçük olan bu hücreler, çalışma sistemi bozulduğunda ciddi vakalara neden olabilir.

Trombosit yüksekliğini dengede tutan organ dalaktır. Dalak alınması veya rahatsızlanması, trombosit hücrelerinin azalmasına ya da çoğalmasına neden olabilir. Her insanda ortalama 150-400 bin trombosit bulunur. Bu sayı çocuklarda ve bebeklerde biraz daha fazla olabilir.

Trombosit yüksekliğinin tedavi şekli, hastanın yaşına ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir. Trombosit yüksekliği iki şekilde olur: primer ve sekonder. Sekonder olarak gerçekleşen trombosit yüksekliğinde tedaviye gerek olmadan, altında yatan sebep araştırılır. Problemin çözülmesi durumunda trombosit yüksekliği düzelir. Primer trombosit yüksekliğinde ise, küçük dozlarda aspirinle gerekli tedaviye başlanmalıdır. Hastalığın durumuna göre hastaya daha şiddetli ilaçlar, örneğin antibiyotikler, verilebilir.

Bu tür hastalar genellikle on gün içinde iyileşme gösterirler. Herhangi bir tedavi süreci işlemden hasta trombosit seviyesi düzene girer. Ancak bazı komplike durumlarda, trombosit sayıları hastalarda on bin yirmi bin ul civarını bulabilir ki bu durumlarda hastada şiddetli kanamalar meydana gelir. Böyle durumlarda trombosit sayısının yükselmesi gerekirken, trombosit transfüzyonları verilir. Bu ilaçlarla hasta iyileşirken aynı sorunun tekrarlanmaması ve yaşanmaması için hastaya trombositopeninden sorumlu ilaçlardan uzak durması mutlaka söylenmelidir.

Trombosit yüksekliği genellikle belirti vermeyebilir. Ancak bazı durumlarda şu belirtiler görülebilir:

Trombosit yüksekliğini önlemek ve kontrol altında tutmak için şu önlemler alınabilir: